5 Ekim 2017 Perşembe

Panjuru Hazırladım Bir Penceresi Eksik


Hayat yolu çetin, Hayat yolu engebeli...
Kalbin dikiz aynasından bakmadan ilerlemek zor...
Eskiye dönüp baktığımda tek özlemim çocukluğum umarsız telaşsız bol kahkahalı çocukluğum... Masallardaki 3 dilek hakkını bana verseler mesela, ilk çocukluğumu çocuğuma vermek isterdim...
Pazar sabahları mahalleye gelen dönme dolaptaki kırmızı koltuğu...
Dedemle balık halinden yoğurt kovasına koyup yüzdürdüğümüz balığımı..
Amcamın jole yerine kullandığı limonun saçlarındaki kokusunu :)
Her akşam babamın getirdiği tadelle'nin tadını...
Mahallede tek videosu olan Fatma teyzenin evine Küçük Emrah izlemeye giden annem ve babanemin ıslak mendillerini :)
Ben ölür de gidersem sen bu ellerde ne yaparsın diye yanık yanık türküler söyleyip beni 5 yaşımda hıçkıra hıçkıra ağlatan Dedemi :)
Akşam kapı çaldığında sırasıyla önce dedem, 2 amcam ve son durak babamın sevgi dolu kucaklamalarını...
Cuma günleri balkonda yolunu gözlediğim yengem ve ablamın gelişinden duyduğum heyecanı...
Bol kahkahalı kalabalık bayram sofralarımızı...
Yeni evimize taşındığımızda annemin ben üşümeyeyim diye ellerimi ovuşturup etrafıma sardığı yeşil battaniyeyi...
Ve çocukluğum dediğimde aklıma gelen beni gülümseten, kalbimi sevgiyle dolduran her ne varsa her zerresini oğluma vermek isterdim...
Öyle naif öyle kırılgan ki onun güzel kalbi yaşından büyük 1.82 boyu ile o çok erken büyümek zorunda kalan minicik bir çocuk hala... Benim kalbimin vazgeçilmezi... Hani derler ya insan tahtını yapıyor da bahtını yapamıyor diye... Bende düşlerimde ona bahçeli cennet gibi bir yuva çizdim...
Nereden baksan Panjuru Hazırladım Bir Penceresi Eksik...Ha gayret ;)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder