16 Şubat 2016 Salı

BENİ BENDEN ALAN ŞEKERPARE KADIN :)))


           Hastayım ben bu hatuna, bir insan bu kadar mı içten demeyeceğim ciğerden bildiğin ciğerden olur yaaa:))) Bir kadında zerre kadar da mı ego olmaz hiç mi elalem ne der diye bir tarafına takmaz:))))
Cık takmaz çünkü onun adı BAŞAK ŞEKERPARE :))))
YENİ EVLENENLERE:)))
Evlenirken yahut ev yenilerken asla özenilmemesi gereken şeyler vol.7654
Şekerpare tic. tur. Amme hizmeti listesi
1 - Ankastre (özellikle gri/metal rengi) her şey!
Arkadaş o beyaz anam babam usülü ocağımın gözünü seveyim. Ruhum tükendi, ömrümün fitili söndü ocak/fırın ovaklamaktan. Hayır dağınık ve leş yemek hazırlayan bir kadın da değilim ki anında iz toz olsun. Ben böyle şey görmedim arkadaş ya!
2 - Beyaz yahut çok açık renk parke/döşeme
Evi ferah göstersin, oh temizlik belli olsun oh maksatlarıyla bu işe girmeyin. Evet evi temiz ve ferah gösterecek elbette, şayet 7 günün 6'sı elinizde viledayla dolanırsanız. Azcık ferahta param olsun ilk işim duvardan duvara halı olacak!
3 - Zebra stor!
Zebra stor dedikleri halt, pencerenizin açısına göre yapılmakta olup, ne yazık ki aynı açıda aynı biçimde kirlenmemekte. Kirlendiğinde ise temizlemesi tam bir işkence olan bu ıvıdık zıvıdıktan uzak durun, bana dua edeceksiniz. Anam babam usülü tül candır.
4- Beyaz parlak mutfak dolapları
Ya biri de çıkıp demedi ki sen 36 yaşında kadınsın, senin neyine gece neon yakmışsın gibi parlayan ananın ak sütü gibi beyaz dolap! Gece 12'yi geçince gazinoya mı dönüşecek sanki ev nedir yani? Ne kafayla yaptım ben bunu? Niye uyarmıyosunuz keranacılar?
He he çok ferah, çok güzel he. Bir ay sonra görürüm sizi. Bembeyaz ev yapmayın arkadaşım. Kırık beyaz da yapmayın bak benden söylemesi. Olm her şey mi omoyla yıkanmamış beyaz kazaktaki ketçap lekesi gibi durur ya, her şey mi?! Ovakla ovakla belim bıkınım tutuldu şerefsizim. Yapmayın etmeyin. Bu tuzağa düşmeyin.
Şimdilik bu kadar,
Topluma hizmetlerim devam edecek.
Yeşil domestoslu sarı bezlerimlen öperim... \o/


HAMİLELERE:)))
(bkz: kadının kadına ettiği/case study)
Kenafir kadın: Kız mı bekliyorsunuz?
Ben: İvit (gülüm gülüm gülmseyerek)
Kenafir Kadın: Belli belli iyice çirkinlemişsiniz. (sırıtarak)
Ben: !!!!!!
Velev ki çirkinim, velev ki sümüğünü atmayacağın hilkat garibesi gibi biri olmuşum 
1- öncelikle oğluna mı alacan sanane nemrudun kızı? 
2- Sonralıkla lan biz toplum olarak ne zaman bu kadar psikopatlaştık? Ne zaman bu kadar gaddar olduk? Kendi de aynı süreçten geçen çoluklu çocuklu bir kadın, bir başka kadına nasıl bunu söyleyebiliyor?
Ha sonra bir de diyorlar ki; ay hamileler sona yaklaştıkça sinirli olur. Ya ne olacağıdı yapraam, sen hamileliği o lohusa takım pijamaları reklamındaki "ne olursa olsun gülümsemeliyim çünkü gebelik bunu gerektirir" şeklinde geçiyor mu sandın? Sanki sinsinati huzurevinin bahçesinde yaşıyoruz... HÖYT.

VE GERİ KALAN HERŞEYE :))))
Reklamlarda "Canöm yarınkö toplatıda şö gömlöğömö göymök östöyörüm" diye göğsünde kolum kadar fışkırık salça lekesi olan bembeyaz gömleği karısının burnuna uzatan adam! Sana ve karına laflar hazırladım sıkı dur!
Ulan deyyus, yumurta kıçına gelene kadar aklın neredeydi? Madem toplantın çok önemli, son geceye mi bırakılır o iş? Kirlilerin içinden tırım tırım gömlek seçilir mi? Manyak mısın, sapık mısın be adam?
Hadi sen öylesin diyelim. Senin karında nasıl bir süper güç var ki, gecenin köründe salça lekesiyle burnuna uzattığın gömleği sabaha lekesiz pırıl pırıl ütülü veriyor? Ne ayaksın kızım sen? Anlat biz de bilelim yani. Bizim bilemediğimiz ne numaran var? Oksijen alıp, karbondioksit değil domestos mu veriyorsun dışarı? Ne iş?
İsyanım var nokta net!

BAŞAK ŞEKERPARE :)))

BENİM MİNİ MİNİ MINNOŞ TÜP MİDEM :)))

     

      İşte benim ilgi alanım:))) Artık kendimi tüp mide ameliyatı olup 45 kg vermiş bir insan gibi değil de daha çok bariatrik cerrahi danışmanı gibi hissetmeye başladım:) Bu işin tabi ki şakası asla hadsizlik etmek istemem ben bir Demet Ella, Başak Şekerpare, Neval Baydemir ya da Didem Yıldırım değilim:)))  Çünkü bu insanlar bizim yaşadığımız ameliyatı yaşadıkları gibi ayrıca mesleki açıdan kendilerini ciddi bir şekilde yetiştirerek gercek manada bu konuda üst seviyelere taşımışlardır. Hepsinin alçak gönüllülüğü ve minnos kalpleri önünde saygıyla eğiliyorum:)))
          Hergün en yakın arkadaşlarımdan bile şu tepkiyi almaya başladım:))) Sevda sen ne oldun? Daha fazla zayıflayacak mısın? Nasıl böyle oldun:))) Hiç üşenmeden bana soru soran ya da bu konudan müzdarip olan insanlara bıkmadan usanmadan yazıyorum... Öncelikle asla hiç kimseye ilk aşamada ameliyat tavsiye etmiyorum. Bu konuda gerekli araştırmaya girmeden, obezite camiyasini takip etmeden sıkıntı ve olumsuzluklarini bilmeden BİR MUCİZE bekleyerek bu işe asla girilmez! Ben ameliyat olmaya karar vermeden neredeyse 1 yılı buldu araştırmalarım... Sanki kısa bir sürede hemen hooop diye ameliyat olmuşum gibi anlatıyorum ama madalyonun arka yüzü hiçte öyle değil... Bir kere açık konuşayım obezite dünyasında Ozan Orhon gibi bir örnek var ki her obezin kabusu:) önce mide kelepçesi taktırdı, mide kelepçesi kaydı tekrar taktırdı midesi delindi son çare olarak tüp mide yaptırdı şu sıra bildiğim kadarıyla sağlıklı... Öğrenen herkesin ilk tepkisi: Sen manyak mısın ?masada kalırsın! Bu nedenle kimseye söylemedim sadece çok yakın iki arkadaşım kuzenim ve kardeşlerim😊 Düşünün ki babam bile bilmiyordu:))) Midemde ülserden kaynaklı bir yara olduğunu ve bu konuda en iyi doktoru izmirde bulduğum yalanını söyledim ona :p:)))) Ne yapayım öldürür beni yine göndermezdi:)))) Annecim:))) Hayatta gelmem senle bir daha konuşmam dedi:))) Sonrası mı uçak kalkarken dua ediyordu eli elimde:))) Bu ameliyatı saklamamın kimseye anlatmayışımın nedeni insanlardaki önyargıdır! İnsanlar başkalarının hayatları hakkında önyargılar savurmaya bayılır:))) Oysa bir bok bilmezler! Senin geçtiğin yolları düştüğün yerleri bilmezler varsa yoksa kendi acıları derindir ve kendi hayatları önemlidir:)
          Konunun özüne gelirsek bu kolay bir operasyon değil işinin ehli olan ellerde yapılmalı... Günümüzde obezite cerrahisi öyle bir hal aldı ki iki tüp mide ameliyatı yapan süper cerrah, 3 hastaya yol gösteren bariatrik cerrahi danışmanı oldu. Tek amaçları iki kuruş para için insan hayatını hiçe sayıp kasap gibi kesip biçmek! Ben bu konuda ciddi manada şanslıydım çünkü doktorum yakın bir arkadaşımı, abisini ve kuzenini ameliyat etti arka arkaya ve inanılmaz sonuçlar aldılar:))) Bunlar benim gözümün önünde olmasa idi bu kadar cesaretli olamayabilirdim.... Bu konuyla ilgili çok net bir tespitim var ki AMELİYAT HİÇ BİR ŞEY KURALLARA UYMAK HERŞEY... Kendimi hiç bir zaman ameliyat olmuş gibi hissetmedim:) Hemde ilk günden itibaren :) Ne ağrı ne sızı ne de bir sıkıntı:) Sadece ilk ameliyattan çıkınca narkoz etkisi biraz bulantım oldu ve anında müdahale ettiler:)  Tam 21 gün sıvı diyeti yaptım:)) Ki ameliyat öncesi de bir 4 gün sıvı diyeti yapmıştım nerden baksanız bir ay boyunca ağzıma katı bir şey girmedi:))) Bu durumdan şikayetçi miydim? Asla:))) Çünkü asla acıkmıyordum:) sadece vücudumu susuz ve vitaminsiz bırakmamaya çalışıyordum:) Sağolsun annecim az kemik suyu içirmedi bana:)) Hakkı ödenmez meninam o benim:) İlk aylar hızla kilo kaybetmeye başliyor insan, resmen başın dönüyor:))) Gece yatıp sabah kalkıyorsun 1 kg vermişsin:)))) Her sabah kızkardeşlerime tartı fotoğrafı atıyordum:))) kızlarrr ablanız 2 li rakamlara indi:))) Kızlar rejim üzeri sizi üzmek istemem ama artık 80 kg yum:))) Süpriiiiizzz sanırım 70'i gördüm:))))) Sağolsun iki kızkardeşimde küfürleri ile motive ediyordu beni her sabah:))) Abla defol git açlıktan ölüyorum midem sırtıma yapıştı hala kilo veremiyorum der güzel yürek soğutucu 3 küfür eder telefonu kapatırdı:)))) Bu işin esprili yanı:))) Ama ailemin annemin kardeşlerimin kuzenlerimin iş arkadaşlarımın desteğini iliklerime kadar hissettim diyebilirim:) Geçtiğimiz ay 1. Yılımı doldurdum:) Benim minnak midem 1 yaşında :))) benim ikinci doğum günüm oldu 12 ocak:)))
Hiç mi kötü yönü yok bu ameliyatın:) var kesinlikle :))) Bir kere misafirliğe gittiginde önüne çeşit çeşit yemekler konuyor ve sen hepsinden 1'er çatal alsan dahi patlayacak gibi oluyorsun:))) Herkes bana nasıl duruyorsun canın istemiyor mu? Diyor:))) Ve onlara tek cevabım arkadaş ben midemi aldırdım nefsimi değil :)))Tabi ki benimde çok canım istiyor :))) Tabi ki hala tatlı diye ölüyorum :)))) Yemiyor muyum? Tabi ki yiyorum:))) ama çok dikkatli bir şekilde; )
          Her güzel şeyin bir bedeli vardır bu güzelliğe ulaşmanında bazı konforsuz yanları var:)))
1-Katı sıvı kuralı asla değişmezim:) Kahvaltı yaparken yemekle çay içmem yasak:) ya da yemek arasında su içmek:) Eğer su içmek istiyorsam yemekten 45 dk önce ya da 45 dk sonra içiyorum :) Zevkle kahvaltımı yapıp üstüne keyif çayı içiyorum; )
2-  Kola, gazoz, soda dahil gazlı her türlü içecek yasak! Çünkü bunların mide büyütmek gibi bir özellikleri var... İlk zamanlar canım çok kola istiyordu böyle yazın yeni kola şişesini açıp tepeme dikip içesim geliyordu:))))) Yapmadım:) hatta tadını unuttum :))) canımda istemiyor artık ;)
3-Pilav,makarna,hamur işi istersem çok canım çekerse yiyorum:) Hatta yeyince rahatsız oluyorum ağır geliyor bana...Ama yeni tüp mideliler maşallah 1 aylıkken ne zaman börek yiyebilirimin hesabını yapıyorlar ağzım açık izliyorum...
4-Çikolata,yüksek kalorili tatlılar,alkol, ıcetea gibi gizli şekeri tavan seviyesindeki içecekler yasak :) Özel günlerde çok canım tatlı isterse dozunu aşmadan yiyorum. Ben ya ben çikolatadan vazgeçtiysem herkes geçer:))) Ha yemiyor muyum tabi ki yiyorum:) Ama ben bunu 45 kg verdiksen sonra yapıyorum ameliyattan 3 gün sonra değil...

5-Ben kendimi ciddi manada kilo vermek konusunda iradesiz bir insan olarak bilirdim :) 3. gün hevesim kaçar yapamıyorum deyip sinirden daha çok yerdim :) Ben meğer iradesiz bir insan değilmişim :) Bilinçsiz bir insanmışım :) Bu ameliyat mucize değil arkadaşlar benimle aynı zamanda ameliyat olup şu gün eski kilosuna dönmüş insanlar tanıyorum ya da eski doktorunu suçlayıp benim operasyonum iyi olmadı ben iyi kilo veremedim diye revizyon ameliyatı olanlar var... Allah korusun kimseyi Allah bu yüklerle sınamasın... Emin olun çok zor 'tutsaydın boğazını' yargılarınızı lütfen kendinize saklayın!

6-En kötü yanları vücut sarkmaları ve saç dökülmeleri.... Çok şükür ikisi de başıma gelmedi... Ciddi kilolar verdikten sonra estetik olan arkadaşlarım var Allah bu konuda da yüzüme baktı diyebilirim:) Özellikle iç bacak,göğüs ve kol altları konusunda bu sarkmalara maruz kalabilirsiniz. Spor en iyi kurtarıcıdır fakat belli bir kilonun üzerindeki arkadaşlarımı ne yazık ki spor da kurtaramıyor... Ben protein seviyemi hep belli bir seviyede tuttum,vitamin kullandım bir dönem bunlar çok iyi geldi bana bir maşallah alırım ;)) Saç dökülmesine gelince onun içinde ayrıca şükrediyorum saçlarının önleri ciddi açılan kellik problemi yaşayan çok bayan arkadaşlar gördüm obezite gruplarında... Benimde ilk ve çok hızlı kilo verdiğim dönem saçlarım hızla dökülmeye başladı avuç avuç saç gidiyordu benden ağlayasım geliyordu ama çok şükür bu durum uzun sürmedi hemen toparlandı eskisinden daha sağlıklı diyebilirim... Özel bir üründe kullanmıyorum... Normal şampuan saç kremi bazen belli markaların yağları bakım şeysi olsun diye:)))

Daha o kadar çok ayrıntı var ki anlatamam:) İlk yıl şımarıklık yılı olarak görüyorum ve asla şımarmıyorum:) Evet insanların gösterdikleri tepkiler çok hoş:) Evet beni tanımamaları beni inanılmaz mutlu ediyor, Evet Gökay'ın oğlum olduğu konusuna insanları inandıramıyorum :))) Tüm bunlara rağmen şımarmıyorum... Bu konu ile ilgili arkadaşlarımla paylaşmak üzere videolar çekmek istiyorum fakat bunun için henüz erken olduğunu düşünüyorum bana göre bu kilomu korumaya devam ettirmeli bunu hayat alışkanlığı haline getirmeliyim... Asıl başarı budur benim gözümde... bu yüzden şimdiden ahkam kesmeyip 2. yılımın şerefine video ile taçlandıracağım:))) Bu arada hamileliğimi bir Ebru Şallı havasında geçirmek zorundayım :))) Aşırı sağlıklı beslenip sürekli spor yapmak zorundayım:)) Huuuh huuuuh huuuuuh evveeeeet güzzeeeelllll:) Sıkın bayanlar karınınızı sıkın:)))))

kalp kalp kalp muck muck mcuk







12 Şubat 2016 Cuma

TARİHTE HER GÜNÜM SEN:)



       Her sabah facebooktaki tarihte bugün'ü takip ederim bugün anlatılır gibi değil iliklerine kadar yaşanmış gibi :)


12 ŞUBAT 2012

Bir gün bana '-Anne ÇOCUK KALBİ özel isim midir?' Diye sormuştun:))Eğer senin  kadar güzel bir çocuğun kalbiyse özeldir annecim... Ömrüm seni çok seviyorum iyi ki doğdun...


12 ŞUBAT 2013

Canım oğlum, ben bu satırları yazarken sen her zamanki gibi kalbimin taa içinde olacaksın... İlk yürüdüğün zamanı hatırlıyorum, ilk anne dediğini, emekleyerek çekmeceleri açıp alt üst ettiğini, çamaşır mandallarıyla oynayıp mandala parmağını sıkıştırıp anne aciyuuuuu diye yanıma geldiğini, un kovasını başına geçirdiğini, tv kumandasını balkondan fırlatıp attiiii dediğini,dondurmaya dommaya dediğini ve dün sabah evden çıkarken 'anne ben hayatta en çok seni seviyorum' dediğini... Zaman çok çabuk geçiyor annecim, hayatımızdaki herşey ömrümüz gibi yavaş yavaş tükeniyor... Bende tükenmeyecek tek şey varsa o da sana olan sevgimdir... Umudum ol, geleceğim ol,ışığım ol, sevincim ol,gururum ol ama en çokta mutlu ol annecim... İyiki doğdun... Sadece Senin Annen...


12 ŞUBAT 2014

Canım oğlum, bir yaş daha büyüdün:) boyumu geçmene ramak kaldı:) boyun büyürken kalbin ve vicdanında büyüsün annecim onlar senin hayat yolunda en güzel pusulan olsun... yeni yaşına sol kolundaki kırıkla girdin benim kaleci oğlum:) sol kolun iyileşir yeterki sol yanın kırık kalmasın benim gül yüzlüm. .. Sen benim gökyüzümsün annecim, beni yükseklere taşıyan kanatlarımsın, en umutsuz anımın umudusun, en mutsuz günümün mutluluğusun , en vazgeçtigim anda ayakta tutansın... Hep mutlu ol bitanem hep yanımda ol hep pamuk ellerinle yanaklarımı sev... iyiki doğmuşsun iyiki benim oğlum olmuşsun... seni seviyorum. .. Sadece senin annen...





OĞLUM'A...

Benim kalbi yaşından büyük oğlum:) Seni erkenden büyütmek zorunda olduğum için, her seferinde 'koca adamsın artık' deyip kendi yaşını yaşamana izin vermediğim için, sırtına boyundan büyük yükler yüklediğim için ve kendi çocukluğum kadar mutlu bir çocukluk veremediğim için senden Özür dilerim... Büyüyünce anneni daha iyi anlayacaksın demiyorum :) çünkü sen minicikken bile sesimin tonundan yüzümün şeklinden hüznümü anlar 'anne nooldu kim üzdü seni derdin:) Oturup sana senin için yaptığım fedakarlıkları anlatmayacağım hepsi benim görevimdi! Anneydim ben ve sen benim bir parçamdın... Bu kötü ve yalanlar ile dolu dünyada bir tek senin sevginden şüphe etmedim... Sen her boşluğa düştüğümde kanatlarım oldun annemm... Her yere düşüp dizlerim ellerim parçalandığında ilk yaramı öpen oldun... Bazen ben seni büyüttüm çoğu zaman sen beni... Bazen eksik hissettim kendimi çok zordu hem anne hem baba olmak... Yaşım yaşadıklarımdan küçüktü.... Hayallerimiz minicik bir ranzanın tavanına asılıydı... Hergün geçicek herşey güzel olacak çok mutlu olacağız derdim zerre umudum olmadan...
            Bir komşumuz bir gün beni öyle Üzgün ve umutsuz gördü ki sen bilir misin bir Hadis-i Şerif vardır 'UMUDUNU KAYBEDEN MÜSLÜMAN DEĞİLDİR' der... Bizim güzel dinimiz umutsuzluk dini değil Allah varsa hep umut var dedi bana:)  O hadis yıllardır kulağimda küpe boynumda altın bir kolyedir... Çok şükür ki bu günümüze Rabbim bize kutu gibi bir ev nasip etti:) Çok şükür ki bugünümüze biz evimizde çok mutlu ve huzurluyuz:) Ve çok şükür ki Rabbime 14 yıl önce bugün seni bana nasip etmiş:) İyi ki doğdun oğlum can yoldaşım:) ev arkadaşım:) koca adamım:) küçük bebeğim :) Rabbim mutlu bir ömür nasip etsin sana:) Hep gururum ol umudum ol nefesim ol yanımda ol.... Rabbim sana güzel kaderler yazsın kendi ayakları üstüne durabilen kalbinde Allah korkusu taşıyan vicdanlı merhametli hayırlı bir evlat ol inşallah...

Seni canından çok seven Annen....





10 Şubat 2016 Çarşamba

GELECEĞİNIZE ÇÖP ATMAYIN :)

           Merhabalar sevgili hayranlarım tüm takipçilerim benim yazmamı 4 gözle bekleyen geceleri uyuyamayan insanlar:))))))) Ahahahah ayyy korkmayın benim sadece ETKİLEYİCİ bir giriş yapmak istedim :p
              Yazımın başlığını bir reklam sloganında gördüm ve ne kadar derin bir söz olduğunu düşündüm... aslında bu bir cevre koruma reklamına ait bir slogan ama hayatımızda o kadar çok çöp var ki yazmadan edemedim:)))
              Ben vaktiyle ne kadar talihsiz olduğumu düşünerek ağıtlar yakarken ki bunda annemin katkısı büyüktür:)))))))  Köyden arayan teyzemlere bile burnunu çeke çeke 'ahh ahhh daha 24 yaşındaydı' diye ağlarken ertesi gün öğlen namazına müteakip cenaze namazım kılınacak sanardım:))))) Şimdi olsa eminim yapmazdı:) oda tecrübesizdi bizde gelinlikle girilen eve kefenle çıkılırdı ezber bozmuştum ve herkes çok şaşkındı:)) Ve en kötüsü de hayatım bir çöp bidonu gibiydi:))) 17 yaşında evlenmiş 18 de anne olmuş 24 de boşanmış ve 44 senelik dert biriktirmiştim hayatımda:))) 5 yaşında bir çocuk ve bir dünya borç ile dönmüştüm baba evine:)) Bu yüzden anneliğimi kimseye sorgulatmam ben:) Bu yüzden annelik konusunda kimsenin akıl vermek haddi değil benim hayatımda:))) Oturup dramatize romanlar gibi göz yaşlarıyla geçmişimi yazacak değilim :) Geçmiş geçmiştir:)) Biz geleceğimize bakalım :)
              Ben geçmiş çöpler konusunda gerçekten kendimden beklemediğim bir performansla dezenfekte ettim hayatımı:) Gerçekten gereksiz yere aptal saplantılarla,gereksiz çaresizlik sendromlarıyla, aşırı iyi niyet enayiliği, fedakar sevgili fedakarlıklarıyla hayatımın oldukça büyük bir bölümünü bok etmişim:)))Ahh şimdiki aklım olsa asla yapmazdım demiyorum :))) İYİ Kİ YAPMIŞIM:))))) Geçmişimdeki her çöp geleceğimin tertemiz aynasıdır :) Kimse beni üzemez mesela BEN İZİN VERMEDİKÇE:) Kimse beni kıramaz BEN GÜÇLÜ DURMADIKÇA:)) Ayyy oturup sizlere siktiri boktan "kişisel gelişim" cümleleri kuracak değilim :) Sadece uyanık olun kadınlar:) Haplanmış gibi ilişki yaşamayın erkeklerle:)) Mutlu olmadığınız her ortamdan uzaklaşın mutluluk oyunları oynamayın:) 7 yıl oynadım bu oyunu Polyanna bile tahammül edemezdi bendeki iyi niyete:))) Emin olun hayat karşısında zaman kaybediyorsunuz:)) Boşuna bekliyorsunuz:) Kopan bir ip asla ve asla eskisi gibi olmaz:)) Bana bir şey olmaz demeyin o sımsıkı attığınız düğüm bir gün kıçınıza girebilir:)))) Canınızı kimsenin yakmasına izin vermeyin:) Ben sadece şiddetten bahsetmiyorum duygusal şiddet bir tokattan daha hızlı inebilir suratınıza... Çalışın kimseye muhtaç olmayın, yırtının bir bok bilmiyorsanız merdiven silin! Kendinizi geliştirin mutlaka bir meziyet ekleyin hayatınıza! Amaaan ne işime yaracak demeyin Allah'ın size nasıl bir kader yazdığını asla bilemezsiniz:)))
              Bugün aman ne işime yarayacak dediginiz meziyetle belki yarın para kazanırsınız:) Geçmişinizdeki çöpleri geleceğinize atmayın! Sadece ders alın geçip gidin yanından:) Ha boş boş gitmeyin canınızı yakmışlarsa geçerken bir ağzına sıçıverin ki sizin enayi ya da mal olmadığınızı o minik beyinlerine ince ince kazısınlar:))) Ben geleceğime zerre çöp atmadım:) Geçmişimdeki çöpler yerli yerinde bilinç altımın ücra kullanılmayan köşelerinde:)
               Emin olun bunlar geride kaldıkça daha mutlu umutlu olacaksınız:) Ben bu hayata küçücük bir catering firmasına 2 yıl tecrübem var deyip hayatımda çaresizlikten ilk defa yalan söyleyerek başladım:) Bilmediğim ama ticaret lisesi temelim olduğu için yabancı olmadığım bir işi bir önceki kız ne yapmış diyerek kendim çözdüm:))) Orası yetmedi zamanla bir tık üstü:) O basamağıda çıktım 2 tık üstü diye diye tırnaklarımı kanatarak kimseye yaslanmayarak geldim ben bugünüme... Ha çok mu büyük bir bok oldum?:) Asla!! Bir bok olduğunuzu düşündüğunüz gün gerçek manada sadece bir BOK olarak kalırsınız:))) Benim başarım bana göre büyük size göre değil :) Ben bir hiçken 'bir şey' olma savaşındayım :) ve o istediğim sağlam 'şeye':)) doğru gidiyorum:))) istediğim yere gelince o şeye birlikte isim veririz:)))))
           Yazıma son verirken ahhh hayranlarım beni takiplemeyi unutmayın beni okumadan uykularınız gelmesin inşallah diyor tüm takipçilerime kızkardeşim kuzenlerim olmak üzere iyi geceler diliyorum ahahahahahsh:)))

Kalp kalp kalp muck muck muck:))))


           

7 Şubat 2016 Pazar

DEĞİŞİME CESARETİ OLMAYANIN OLDUĞU YER ESARETİ OLUR!

 


            Şu sıra hayatımdaki köklü değişikliklerden ve insanları ters köşeye yatıran kararlarımdan başım döndü:) İnsanlara kararlarımı ilk açıkladığım zaman aldığım tepkiler inanılır gibi değil :))) Sen kafayı mı yedin? Rahat battı galiba? Aklını mı kaçırdın o bölümde çalışmak çok zor asla tutunamazsın:) Evet benim verdiğim karar zor bir karardı çünkü Reklamcılık öyle bir bölüm ki bildiğin kurtlar sofrası! Tecrübeli ve kaşarlanmış reklamcılar seni pirana balığı gibi parçalamak için tetikte beklerler. Alamadığın döndüremediğin her ilan seni biraz daha aşağı çeker. İlk hatanda BAŞARISIZ yaftasî sana yapıştirılır ve müdür seni ve yedi ceddinin kulaklarını çınlatacak kadar oldukça tatmin edici bir mail atacaktır:))) işi öğrenene kadar herkes yüzünde güzel bir gülümseme ile seni kullanmak için etrafında dönecektir:) Her bağladığın firmaya itiraz edip 'Aaaa tatlım o firma ile bilmem kaç yılında ben çalıştım benim o firma' deyip yerine geçip senin emeğinin üstüne imzasını atmak için itiraz maili döşer:)))
            Bana bu bölümünde çalışmak istediğim için deli gözüyle bakanların kaçırdıkları minicik bir ayrıntı var:) Ben bu bölümdeki herkesin CİĞERİNİ BİLİYORUM :))) Para ile saadet olmaz derler siz bu piranaların aldıkları primleri görseydiniz saadetten dudağınız uçuklardı tatlım:))) Ayrıca o firma benim numaralarını yemem şekerim ben bu işin çekirdeğinden geliyorum bir girerim muhasebe sistemine secereni dökerim senin bir bakmişsın Aaaa ben o firma ile çaĺışmamışım yanlış hatırlamışım dersin:))) İçimde inanılmaz bir enerji ve hırs var... Bu cahil cesareti değil :) Bu iyi planlanmış doğru zamanı beklenmiş bir satranç hamlesi:) Derdim para değil dersem yalan söylerim:))) ilk aşamada tabi ki para ama sonrası başarı, sonrası hayatında yerinde saymamak, sonrası basamakları emin adımlarla çıkıp muz kabuklarına basmamak:) Muz kabuğuna da basabilirim birden o merdivenlerden tepe üstü zemin kata da çakılabilirim ama ben yeniden kalkarım!!! hemde kimseyi kullanmadan kimseye tutunmadan ayağa kalkar saçımı düzeltir rujumu tazeler bir silkelenirim:) sonra dizlerimdeki kanayan yaraların icabına bakarım;))) Çünkü öldürmeyen acı güçlendirir:))) Ben bu dünyada bir kaç kez ölüp dirilmiş bir insan olarak emin olun bir kaç sıyrık benim koşmamı engellemeyecektir:)))
            Demem o ki ömrünün yarısına gelmiş bir halt olamamış korkudan büyük mal varlığı olmayan aman olduğum yerde tutunayım bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen insanlara inat hırsla başarıyla kimseye tutunmadan:) hatta çıktığım merdivdnlerin bile trabzanlarını tutmadan çıkıyorum merdivenleri:)
          Benim güzel kadınlarım cesaretli olun adım atarken korkmayın size freni patlamiş kamyon gibi her bokun içine dalın demiyorum sadece hayatınıza kuş bakışi bakmayı öğrenin her olayin göbeğinde çırpınmak yerine yukarıdan başka bir gözle hayatınızı gözlemleyin 100 kişinin yapamazsın dediği şeyi samimiyetinden emin olduğun 3 arkadaşın sen yaparsın sana inanıyorum derse hic durmayın adım atmak için! Eğer ben 'sen bunu yapamazsın'lara kulak asmış olsaydım sırtında 45 kg luk bir insan taşıyan kendine bile mecali kalmamış bir harabe kadın olarak ömrüme devam edecek ve mutluluğu hep yanlış yerlerde arayacaktım:) Cesaret için arkanızda düştüğünüzde sizi tutan birilerinin varlığına ihtiyaç duymayın! Ben duymadım!Çünkü benim tek sahibim Allah!...

Kalp kalp kalp muck muck muck ;)




5 Şubat 2016 Cuma

NEDEN Mİ YAZIYORUM?




           Çünkü bu kendimi en iyi ifade ediş şeklim ... Yaptığım en iyi şeylerden biri bence yazmak... Asla takip edilme, yok bilmem kaç kişiye ulaşmak gibi düşüncelerim yok bir kardeşim birde bir kaç kuzenim bilir blogum olduğunu... benim derdim kendimle:) kendimle zorum var:) yıllardır yazarım çantamdaki minnak defterlerime şiirden bozma, hüzünden kafiyeli, kahkaha redifli çizip dururum işte... Ha bu olay yeni değildir benim orta okul zamanlarıma dayanır:) o zamanlar da o kadar okumayı seviyordum ki içimden dökülüyordu kelimeler... Ama bir arkadaşım vardı adı Sedat:) İnanılmaz zeki ve bir o kadar sempatik bir çocuktu :) Yaşından büyük kompozisyonlar yazardı her okuduğunda ona hayran olurdum, ben bunu nasıl düşünemedim diye hayıflanır daha çok okumaya başlardım ve daha çok denemeler yazmaya... Üzülür yazardım, aşık olur yazardım, kahrolur yazardım:) En çok mektup yazmayı severdim mesela:) Bayılırdım mektup yazmaya:) Şu ahir ömrümde hiç aşk mektubu yazmadım:) Ha rahmetli kocama(ki kendisi benim için ölü reelde taş gibidir:)) bir kaç mektup yazmışlığım vardır:) Kendisi insanoğlunun 100 sene gerisinden yontma taş devrinden geldiği için yazdığım çoğu cümleyi anlayamaz 3 saat kriz geçirerek bir de üstüne açıklama yapardım :))) O gün vazgeçtim aşk mektuplarından :))) Konuşur gibi yazarım ben:) hiç kasmam hiç nokta koymam bazen :)) Nefes alışlarım virgül olur benim:) Kim ne düşünecek diye düşünmem çünkü hiç kimsenin yargıları umurumda değil :)) Bu konuda çok yüreklendiren insanlar var beni :) En sevdiğim arkadaşlarım kardeşlerim,kuzenlerin vs vs :) Şimdi bile kardeşlerimin yazmaları gereken bir şey olsa ya da oğlumun bi kompozisyonu anneeeeeee lütfeeeennnn:))) En komiği de arkadaşlarımın bana aşk mesajları yazdırmaları :)))) Sevda ayy çocuk böyle böyle yazmış ne yazıcaaaammm:))) Kurban olduğum ben yazamam o zaman sen olmazsın ki ben olurum o benim yazdığımdan etkilenmiş olur senin değil :))) Yok Yok yaz sen bişey olmaz :))))) Ha hoşuma gitmiyor mu ne yalan söyleyeyim gidiyor:))))))
          Yazmak güzeldir ama yeni yetme blog yazarlarının kendilerini yazar gibi görmelerine çok gülüyorum:) Yazmak ile yazar olmak aynı şey değil arkadaş sizin haddiniz değil :) Çünkü siz yazar değilsiniz :) Ki köşelerini, bloglarını hatta kitaplarını takip ettiğim insanlar bile 'YAZAR' sıfatıı kabul etmiyorken pardon tatlım siz kim oluyorsunuz:))) Bir gün kitap yazacağım :)) Ve ben o gün bile yazar olamayacağım :)))

Kalp Kalp Kalp muck mcuk muck ;)))


3 Şubat 2016 Çarşamba

HOŞÇAKALIN MÜSTESNA KALBİMİN MİNNOŞ İNSANLARI :)





  •  Hoşçakalın benim güzel Dünya'mın güzel insanları:) Sana da hoşçakal sigaraya iniyorum adı altında günde 8 kere 15 dk mola veren sevgili şefim:) 
  • Sana da hoşçakal 'Her sabah bu kadar gülecek mutlu olacak ne buluyorsun' diye beni azarlayan canım iş arkadaşım, arkadaşım değil çocuğum:) Her derdimin ortağı, bakışımdan ne demek istediğimi anlayan, kesseler sırrımı kimseye vermeyen, her sorunda kendini önüme siper eden can dostum Gülümm :) 
  • Sana da hoşçakal 10 küsür yıldır hiç bir işe yaramadan ortalıkta kırmızı pantolonu ile dolaşıp saçlarını at kuyruğu yapmaktan başka meziyeti olmayan pazarlama şefi  M... :) 
  • Sana da hoşçakal yıllardır benim Mali müşavirlik belgem var deyip yatarak göbek büyütüp akşama kadar futbol oyunları oynayan Muhasebe sorumlusu:) 
  • Sana da hoşçakal bize müdür değil ağabey, baba olan insan ne derdimiz olsa hemen koşan, hadi gel seninle bir çay içelim deyip dertlerimizi dinleyen,işlerden bunaldığımızda hemen elemanları seferber eden canım Muhasebe müdürüm :) 
  • Sana da hoşçakal her sorunlu her boklu işte ' T....rrr abiiiii lütfeeen' diye yanına gittiğim ne sorunum olsa çözen,her zaman bizi güldürecek bir şeyler bulan canım müdür yardımcım :))) 
  • Sana da hoşçakal bizim hem ağabeyimiz hem babamız:) Temiz kalpli, bir ev alıp bize ev parası kadar baklava ısmarlayan bol gönüllü insan :))) Her cuma saati kızlar bugün kimin adını vereyim hocaya kısmeti açılsın diye bizimle uğraşan seven sayan kollayan canım K... abimmm:)
  • Benim tanıdığım en güzel kalpli,en parlak kafalı, en büyük yürekli kel insan:))) Eşinin her yıl dönümünde her doğum gününde yanıma gelip 'kız sen süpriz insanısın şu kel kafam böyle şeylere ermiyor hadi bize hafta sonu için süpriz fikirleri ver' diye bana kafa patlattıran sonra 'Sayın buldum sen bu işi biliyosun yaa' diye teşekkür eden Sekocum :)))
  • Her işin ayrıntısını takip eden, her ayrıntıya takılan, ayrıntılarda boğulan arada gelip evlilik üzerine konferanslar veren canım arkadaşım Ö.... :)))
  • Agresif Trakya kızı:) Süpergirl :) Taze Mali müşavir, sağlam karakter kelimesinin karşılığı, maviş gözlüm :) H....mmm:))
  • A.... bölümüne yuva kurmuş akşama kadar kahkaha atmaktan başka hiç bir işe yaramayan, hayatımda gördüğüm en large en hafif kadınlar:) Eminim eşleriniz sizin bu hallerinizi görse sizinle gurur duyardı:)
  • Benim yol arkadaşım,servis arkadaşım,akıl hocam, dertlerimin tek sığınağı bana hep erkek gözüyle dünyaya bakmayı öğreten dost :) Ne zaman hayatıma biri girmek istese hep danıştığım dinleyip dinleyip ' yok kızım ondan bir cacık olmaz uzak dur' ya da 'Bir ona bak bir kendine sen ona fazlasın kızım üç gömlek büyük gelirsin kızım ezik misin sen?' diye beni azarlayan:) Yıllardır nasihat eden:) Her üzgün ya da sinirli olduğumda masama gelip fıstıklı çikolata ile moralimi yükselten:) Reklam bölümüne geçişte arkamda duran korkma yaparsın sen arkanda koskoca b.... k..... var kızım diye gazlayan canım dostum:)
Kısaca ailem kadar değer verdiğim, çoğunu sayamadığım muhasebe katının minnoş insanları hepinize hayatıma kattığınız güzelliklerden ötürü teşekkür ederim :) Ayrılmıyoruz kattan ayrılıyorum ama yeni bir oluşumun içinde olacağım için eskisi kadar omuz omuza olamayacağız :) Hepinizi ayrı ayrı sevmekteyim:))

Kalp Kalp Kalp muck muck muck ;)))


1 Şubat 2016 Pazartesi

SABIR,DUA,TEVEKKÜL...

     




       
Bu ara öyle hızlı değişimler yaşanıyorki hayatımda zaman mefhumu kayboldu benim icin... İş yerimde bölüm değiştirme onayının gelmesi yeni eleman bekleyişi Allahım hangi ara onu yetiştirip işi öğreteceğim stresi... Bir yandan yeni yılda istenen yeni raporlama sistemi , bir yandan angarya elimde olan ama off bitsin artık dediğim işler , bir an önce yeni bölüme geçip işleyişi öğrenmeliyim stresi offf yangın var diye bağırasım geliyo😕 E ama şikayetçi miyim? ASSSLAAAA:)  Çünkü işimin ve şirketimin her zerresini seviyorum :)))) Bunun yanında Teog sınavina hazırlanan bir çocuğun sorumluluğu , dakka başı hem okuldaki hem dersanedeki hocalar ile iletişime geçmek zorunda olmak, her aksam kaç test çözdün kaç ünite bitirdin bırak elinden o laptop'u çık o facebook'tan diye düzenli olarak oğlumu kırbaçlamak sonra kıyamayıp kocaman öpücüklerle yapar benim oğlum moral saati uygulamak:) Bir yanda hiç arayıp sormuyorsun diye sitem eden bir anne-babayı idare etmek , bir yanda neden görüşemiyoruz diye gönül koyan arkadaşlarıma haklı sebeplerimi anlatmak:))) Hepsine nasıl yetişiyorum inanın bende bilmiyorum:))
    Kafam öyle dolu ki markete gidip evde olan herşeyden birer tane daha alıyorum bazen :))) Şubat ayı seni atlatırsam var ya milat olacak milat:)))) tam 5 doğum gününe(12 si oğlumun 18 i kardeşimin olmak üzere) ve sevgililer gününe gebesin:) hayatındaki  her farklılığın anahtarı sende sanki:))
Plan yap plan yap yap yap..... Offf Allah diyorum bırakıyorum... Çünkü ben Allaha bıraktığım her işi olmuş bilirim...
Sabır , dua, tevekkül ile....




SİNEMA BENİM ESKİ SEVGİLİM ;)

           


          Yıllardır en güzel sığınağımdır sinema:) Ne zaman canım sıkılsa,moralim bozulsa ya da illaki bir şey olmasına gerek yok kendi kendimle vakit geçirmek istesem, kendimi dinlemek istesem sinemaya giderim... Hatta 'insan tek başına sinemaya mı gidermiş yahu' diyenler çok fazla olur bana :))) Bu düşünce benim umrumda mı? bence değil :)))) Geçtiğimiz yıllarda henüz kendi evime taşınmadan önce annemin oturduğu semtte bir sinema açılmıştı :))) Allahım bu nasıl mutluluk dedim kendi kendime:))) Haftada en az 3 kez ben gecikeceğim deyip sinemaya kaçıyordum :))) Sonra anladım ki o sinemaya benden başka giden yok adamlar battı :)))))) Sinema kapandı :)
           Yine de sık sık gitmeye devam ettim çoğunlukla oğlumla;) Çünkü o da annesi kadar sinema seviyor:)
E artık büyüdüğü için koca adam artık arkadaşları ile gidiyor :)

             Son dönemlerde sürekli Türk filmlerine gittim, evet Amerikan sineması kendini ispat etmiş bir sektör ama ben her zaman için Türk filmlerine öncelik vermek gerektiğini düşünüyorum. Çoğu haftasonumuzu sinemada geçiriyorum.. Son dönemlerde izlediğimiz filmleri de gerçekten çok beğendim...


  • Demet Akbağ - Nadide Hayat : Çağan Irmak filmlerinin kötü olması gibi bir durum söz konusu bile olamaz bana göre :))) 'Benden geçti artık', 'Bu yaştan sonra mı?' 'Amaaaan sende' cümlelerine hayatınızda çok yer veriyorsanız mutlaka bu filmi izlemelisiniz:) Bu film ununu elemiş fakat henüz eleğini duvara asmaya niyeti olmayanların filmi :))))
  • Düğün Dernek2-Kocan Kadar Konuş 2: Herşeyin ilki daha güzel sanki iki filmde de çok sıkıldım diyemem güldüğüm sahneler oldu ama sanki 2.si yapmak için yapılmıştı zorlamaydı yani...
  • Delibal- Bayıldım... Konusu da oyuncuları da gerçekten çok iyiydi, normalde Çağatay Ulusoy bana çok yapmacık gelir ne bileyim benim gözümde bir Burak Özçivit değil ama yeni imajı filmdeki deli deli halleri beni kendine hayran bıraktı ;)
  • İftarlık Gazoz- Cem Yılmaz abi :) Var mı ötesi :) Ama sırf Cem Yılmaz için değil tüm oyuncular oldukça iyiydi hele bir küçük oyuncu vardı ki hayran kaldım Berat Efe Parlar... Yok böyle bir samimiyet yok böyle gerçekçi oyunculuk:) O her susuz kaldıkça oğlum geldi aklıma içim kurudu resmen :) Konusu itibariyle de hiç bir kesmi incitmeden derinden derinden anlatmıştı meselesini...
  • Dedemin Fişi : Güldür Güldür kadrosunu çok sevdiğim için fena gelmedi gözüme ama bayılmadım ne yalan söyleyeyim:)

Sevda Buldum iftiharla sunar SEVDA SİNEMALARDA :)))) yeni filmlerle buluşmak üzere :)))
Aman beni takip etmeyi unutmayın hahahahahahaha:)

Kalp Kalp Kalp Muck Mcuk Mcuk